Düşünce Sistemi
Allah , öyle güçlü ve büyük bir varlık ki , bizleri ne derece engin özelliklere sahip kılmış. Beyin...En önemli organlarımızdan , hatta belki de en önemlisi. Gerçi organların önemsizi olmamalı , çünkü hepsi bizler için önemli. Kolunuz olmasa hareket edebilir misiniz ? Peki ya kulağınız duymadan söylenenleri anlayabilmek ? Gözleriniz olmadan hayata bakabilmek...? Hepsi de güç ve zor. Dolayısıyla ayırma ya da kıyaslama yapmaktansa , düşünce sistemini biraz açıklayıp , bahsedelim. İnsanoğlu , çeşitli değişiklikler ve farklılıklar yapmadıkça her gün aynı şeyi yapıyor. Uyanıyor , kalkıyor , diş fırçalıyor , kahvaltı , iş , eve dönüş , televizyon ve yatış. Bir kişinin en özetlenebilen günü böyle olsa gerek. Ve farkındaysanız , her gün dönüp dolaıp aynı şeyi yapıyoruz. Yat , ye iç , yine kalk ve yat...Hayatın kuralı bu olsa gerek. Biri bu kuralı kırmayı acaba denemiş midir ? Denediyse de her halde sefil ve perişan halde olduğunu görmüştür. Esas mesele , düşünce sistemimizin ne kadar önemli olduğudur. Bunu sağlayan da hiç şüphesiz beyin. Neden ? Düşünsenize , bir şey yapmak istiyorsunuz , yattığınız yerden uzanıp , bir şeyi almak. Bunu size beyin söylüyor , o an çok kısa bir süre düşünüp , isteyip istemediğinze emin olunca beyin size neyi yapmak istediğinizi söyleyip yaptırıyor , ve böylece insan istediğini , düşündüğünü yapmış oluyor. Beyin'in içindeki algı mekanizması , tüm işlevsel bağlantılar , beyine giden uyarımlar , kişinin ne istediğini söyleyip , karar merceğini belirliyor. Nasıl da muhteşem bir şey! Ve yine aynı beyin , aşık olabiliyor , sinirlenebiliyor , mutlu olabiliyor...Tüm bunları insan yaşayıp yaparken , aslında kimlikte ki , benliğin esas , gizli kahramanı beyin oluyor...Hal böyle olunca , hiç durmadan tüm gün çalışan , lokomotifli bir tren gibi çalışıp duruyor , yorulmadan ve bitmeden...Uykunuzun geldiğini , karnınızın acıktığını söyleyen yine aynı güçlü beyin oluyor. Bir akıl hastası insan ile normal insanı ele alalım. Deli deniyor. Neden ? Çünkü o an ki düşünce ssitemi tamaiyle harap olmuş durumda. Sistem diye bir şey yok. Tren kaza yapmıştır ve algılamadan çok uzaktır. İşte düşünce ssitemi , insanı insan yapan , ne yapması gerektiğine karar verdirtip , hareket ettiren bir gelişme , olaydır. Başta da bahsettiğim gibi , her gün tekrarlanan olaylar , gereksinimler , yine beyinin gücü ile yapılan alışılmış , iç güdüsel zorunluluklardır. Bir gün düşünün...Hiç bir şey yapmadığınızı...Yataktan kalkmayıp , şe gitmeyip , hiç konuşmayıp , dış dünyadan uzak , susmuş bedeniniz bir sessiz yatağın üzerinde , ve duyduğunuz , çam ağaçlarının arasında öten kuş sesleri...Bir uyanıyorsunuz ki , gece olmuş , dolunay göğe erişmiş ve siz tüm gün dinlenmişsiniz. Ne yaptın diye düşünüyorsunuz ? Zaman bu kadar mı çabuk geçti ? Ne zaman işten eve geldim ? Yoksa ben , ben öldüm mü...İşte düşünce ssitemimizle neler yapabileceğimiz, hayallerimizi nasıl renklendirebileceğimize bir kaç satır örneklede yazımı noktalamak istedim. Beyninizi çalıştırın , düşünün , isteyin ve yapmaya bakın...Saygılarımla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder